Cemâlnur Sargut “Ya Allah’ın Sevdikleri!” adlı eserinde gönülleri Allah’tan işitip haber alan ve Allah’ın “Ya Benim Sevdiklerim” dediği ezelî, ebedî, diri büyük sultanları anlatmaktadır. Sargut, bu eserinde “yaşayan Kur’an”lar olarak tanımladığı Allah’ın “Habîb’im” hitabının mazharı ve “Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim.” hadîs-i şerîfinin hakîkati olan Hazreti Muhammed’in (s.a.s) Kevser gibi olan mânâsını devam ettiren temiz soyu ve O’nun gönül evindeki sevgililerin yaşantıları, ahlâkları ve hakîkatlerinden örnekler veriyor.
Kitabın çıkış tarihinin Sevgililer Günü’ne gelmesi vesilesiyle mutasavvıf yazar Cemâlnur Sargut eserini şu sözleriyle özetliyor; “Biz de bugün için okuyucularımıza âcizane kendi idrakimiz ölçüsünde Peygamber’i, O’nun (s.a.s) sevgilileri olan Ehl-i Beyti, Hz. Fatma’yı, Hz. Hatice’yi ve Kur’an’da adı geçen tek hanımefendi olan ve kadınların en yücesi diye anılan Hz. Meryem’i anlatmaya çalıştık”.
Okuyucu “Ya Allah’ın Sevdikleri!” adlı bu kitapta hamd makamının tecellîsi olan Hz. Peygamber’in sırlı hakîkati ve kulluğu ile ilgili bilgi edinmenin yanıs sıra Cihâr-ı Yâr-ı Güzîn; Dört Halîfe’nin temsil ettiği mânâlar, yaşantıları, yöneticilikleri, öğütleri, hikmetli sözleri ile içsel bir yolculuk yaşayacak.
Velîlerden birisi, bir gün câminin avlusunda otururken yanına bir zat gelir. Kendisine “İçeride Abdürrezzak Hoca Efendi güzelce vaaz veriyor, sen niye dinlemezsin?” diye sorar. Velî cevap vermez… Oturup kendi halinde tefekkürle hemhal olurken zat ısrar eder. Sonunda velî yerinden doğrulur ve zâta dönüp “Sen Abdürrezzak Efendi’den işitirsin, ben ise doğrudan...